Kosova'nın bağımsızlığı konusunda taban tabana zıt görüşte olan Arnavutluk ve Sırbistan, AB üyeliği gibi her iki tarafı da ilgilendiren konulara dayanan daha yakın bir ilişkinin temellerini atıyorlar.Southeast European Times için Robert Austin'in analizi -- 18/11/09 Sali Berişa [Getty Images] Geçtiğimiz ay Budapeşte'de düzenlenen Visegrad Dörtlüsü zirvesinin oturum aralarında gerçekleşen bir toplantıda, potansiyel açıdan önemli bir trend vurgulandı: Belgrad ile Tiran arasındaki sıcak ilişkiler.Arnavutluk Dışişleri Bakanı Ilir Meta ve Sırp mevkidaşı Vuk Jeremiç durumdan faydalanarak ikili ilişkiler için yasal bir çerçevenin temelini attılar. Jeremiç ayrıca Meta'yı Belgrad'a davet etti.İkili geçmişte bir çalışma ilişkisine sahip olsa da, şu anki görevlerinde ilk defa bir araya geldiler. Buluşma ayrıca, iki dışişleri bakanlığı arasındaki üst düzey resmi temaslarda uzun zamandır yaşanan bir kopukluğa da son verdi.Jeremiç, "Geçmişte yapmadığımız bir şekilde çalışıyoruz -- bakış açılarımıza alışıyoruz, pratik sorunları ele alıyoruz, böylece ekonominin siyasi görüş farklılıklarından zarar görmemesini sağlıyoruz." dedi.Meta da benzer duyguları dile getirerek, ülkelerin belli konularda fikir ayrılığına sahip olmalarına karşın birlikte çalışmaya hazır olduklarını söyledi.Tabii ki Kosova önemli bir anlaşmazlık konusu olmaya devam ediyor. Arnavutluk Priştine'nin Sırbistan'dan ayrılmasına tam destek verdi ve Başbakan Sali Berişa geçtiğimiz günlerde Arnavutluk ve Kosova'nın tek bir ulusun parçaları olduklarını ileri süren sözleriyle kızgınlığa yol açtı.Söylemi bir yana bırakırsak, Belgrad ve Tiran bir takım konularda artan bir şekilde ortak zemin buldular.<I>Southeast European Times</I> için yaptığı resmi bir açıklamada Meta, "Sırbistan ile ilişkimizin gelişmesi bölgesel dış politikamızın en önemli unsurlarından biridir." diyerek şöyle devam etti: "Ülkelerimiz arasındaki yapıcı ve somut işbirliğinin, tüm bölgeye siyasi ve ekonomik açıdan son derece yüksek seviyede olumlu etki yapacağından eminim."Bakan, "Arnavutluk ve Sırbistan bölgede barış, istikrar ve refahı güçlendirmede kilit ülkelerdir. Sırbistan ile ilişkilerimizde yeni bir çağa, ortak bir Avrupalı gelecek için karşılıklı işbirliği çağına varız." diye de ekledi.Her iki ülkenin de entegrasyon bağlamında bölgede gelişmekte olan rollerinin kabul edilmesi de bu eğilimi ilerletiyor.Arnavutluk kendisini köprü kurucu rolünde buldu. Yeni bir NATO üyesi, bütün çok taraflı örgütlere katılan ve AB üyeliği hedefleyen bir ülke olarak, Arnavutluk'un bölgesel işbirliğinin yararına çalışmaktan başka seçeneği pek bulunmuyor.Batı yanlısı yönetimin ülkeyi yeni bir yola sokmaya muazzam bir enerji harcadığı Sırbistan için de aşağı yukarı aynı şey söylenebilir.Önemli ekonomik faktörler de söz konusu. Yugoslavya bir ülke olarak başarısız olmuş olsa da, istatistikler tarihi eğilim biçimlerinin sürdüğünü gösteriyor. Tiran için, bölgesel ticaret oyununun bir parçası olmak eski Yugoslav komşularıyla yakın ilişkiler kurmak anlamına geliyor.Ekim ayındaki bir konuşmasında "Hiçbirimizin küçümsemek veya gözardı etmek istemediği devam eden sorunlarımız var. Bu sorunları olgunlukla ele aldığımızı söyleyebilirim." diyen Jeremiç şöyle devam etti: "AB'ye üye ve farklılıklardan zarar görmemiş istikrarlı Balkanlar vizyonunu paylaşıyoruz. Bu yolculuk belli bir noktada başlamalı ve bugün buna başlıyoruz."Bu haber Southeast European Times muhabiri Manjola Hala ve Sami Neza'nın katkılarıyla hazırlanmıştır.Bu içerik SETimes.com için hazırlanmıştır.