Duyuru

“Yane Sandanski” İO’nda çocuklarımız

  /   6481   /   28 Ağustos 2014, Perşembe

 Yazdır

  


            
Okulun müdürü Muzaffer Recepi ile görüşüyoruz okulda. 
Bundan sonra onu sadece “Muzaffer” olarak da anabilirdim. Siz, hemen soracaksınız: “Neden sadece Muzaffer olsun?”. Aynı mahalledeniz. Benden küçüktür. Kabul edeceksinizdir: Saygı denen bir şey vardır! Zira ağabeyiyle (o zamanlarda Yahya PaKaydetşa Camii bitişiğinde bulunan) binası Osmanlıdan kalma okulda okuduk, sonra “Tefeyyüz” İÖ okulunda sınıf arkadaşıydık. M. Recepi’yi “Yane Sandanski” okulunda Tarih ve (yanılmazsam) Coğrafya dersini verdi Türk öğrencilere. “Tefeyyüz” okulunda, derslerini tamamlayarak çalıştı galiba. 
            “Yane Sandanski”, Üsküp’ün “Çayır” belediyesine bağlı okuldur. Belediyede eğitimden sorumlu kişi olduğunu duydum kendisinden. 
Onun bu önemli görevini de bilmeliydim. Bu hatayı bendenize yazmalısınız!
            Başlıktan görüldüğü gibi gayem, onun müdürlük yaptığı okulda Türk sınıflarını yaşamasıdır! O, bu gayret içinde olduğunu ısrarla vurguladı. 
            Aramızdaki konuşma Türkçe geçti. Buna göre o Türkçe aşinası bir kişi olduğunu gösterdi… Türkçe konuşmamız bana eski mahallemizde en yaygın kullanılan dili hatırlattı. 
Mahallemizde Türkler, Arnavutlar, Boşnaklar, Makedonlar vardı. Bu renklilikte yetişmesi, onu insan dostu yapmış. 
Okuldaki duruma dönelim. 
En çok Arnavutça sınıflar var burada. Makedonca ders gören öğrenciler daha azdır. Türk öğrencilerinin sayısı en azdır. Ama vardır!
Beş yüz metre ileride “Tefeyyüz” okulunun bulunması, M. Recepi’deki iyi niyeti hissetmeme yol açtı.
Okul’un öğrencilerinden, daha önce “Köprü” Kültür-Eğitim Derneği’nde karşılaşmadan, bir grup beni tanıdı. Gülerek bana koştular! 
Sınıflardan bazılarını gezdim. Memnun edici durumla karşılaştım. Sevindim İçimden bu durumun daim olmasını, sayıca artmasını diledim!
Ondan öğrenci durumunu sayılarla öğreniyorum. Daha doğru bilgi vermek için senelerce beraber çalıştığımız arkadaşlarımın kızlarını gönderip, anında durumla ilgili bilgi alıyordu.
Şimdi size sınıflardaki, durumun resmini aktarayım: 
1.de 8, 2.de 6, 3. de - 8, 4. de 14 öğrenci vardır.
Buraya bir açıklamayla gireyim: Okulda sınıfların kapanmaması gayretiyle öğrencisiz olarak ikinci bir 4. sınıf yaşatılıyor. Yeni dokuz yıllık eğitime ayak uydurmak için yapılan harekettir bu! Müdürün dilinden aktarıyorum: “Bunu yapmamızın gayesi tektir: Sınıf kapatmak kolaydır. Yeniden açılmaksa zordur!” 
Devam edeyim: 5.’de 12, 6.’da 9, 7.de 13 ve 8. sınıfta 10 öğrenci!
“Tefeyyüz” okulunda en büyük kızımı bütün zorluklara rağmen okutan kişiyimdir. Tefeyyüz’ün 125 yıllık okul olduğu ve ilk binanın daha 1884 yılında aynı o yerde bulunduğu kesinleşti. İpucunu araştırmacı-yazar Fahri Kaya’dan alarak bunu kanıtladım. Hatırlanacağı gibi okul 125. yılını 15 Ekim 2009 yılında kutladı. 
Zamanında Tefeyyüz’e giden kızım okulda günlük kalımdaydı. Sabah getirdiğim gibi, işten çıkar onu eve götürürdüm. Çok büyük dostum, 2–3 ay olsa dahi Türkçe dersi öğretmenim ve o zamanki okulun müdürü, Butel 1 semtinde yaşadığından oğlunu Makedonca okutuyordu. Tabii Türk olmak kolay iş değildi. 
Şimdi diyeceksiniz: “Neden Dükkâncık mahallesindeki ebeveynler, çocuklarını beş yüz metre mesafede olan “Tefeyyüz”e götürmüyorlar?”. 
Hemencecik yufka yürekli oldum. İnsan yaşlanınca öyle oluyormuş maalesef. Yollar var… Trafik canavarı denen şey var… Lütfen beni yanlış anlamayın!  
Debre Belediyesi Demokratik Bütünleşme Partisinin (BDİ) elinde Debreli Türklerin oylarıyla Belediye alındı. Nedir ki, sözü verilen Türk sınıfı hala açılmadı orada. 
Çayır belediyesi de BDİ elinde. Bu belediyede bir Türk Okulu var. Ondan beş yüz metre uzaklıkta sınıfların yaşatılması gayreti görülüyor! 
M. Recepi’yle geçirdiğimiz zaman içinde, saygısında hiç hata yoktu. 
Biz mahallede komşuluk ilişkilerini yaşamış, yaşatmış iki ailenin bireyleriydik. 
İstemeye istemeye ayrılma zamanı gelmişti. 
Muzaffer Recepi’nin bu olumlu davranışına teşekkürlerimi belirterek, dostça ayrıldık!
 
Kaynak:   İNTERNATİONAL NEWSPAPEER  
          ZAMAN MAKEDONYA  
               Sayı: 724, Üsküp 
               (19-25– 05. 2010)
  

Yorumlar