Yunanistan’da, Yeni Demokrasi-ND ve Panhelenik Sosyalist Hareket-PASOK’tan oluşan koalisyon hükümeti ile bazı bağımsız milletvekillerinin desteklediği Stavros Dimas, üç tur oylamada da, Cumhurbaşkanlığı için yeterli oyu alamadı.
Hal böyle olunca, anayasa gereğince, 25 Ocak’ta erken genel seçime gidilmesi kararı alındı.
Seçimlere, 18 parti ve 4 koalisyon katılıyor.
Aleksis Tsipras liderliğindeki ana muhalefet partisi Radikal Sol İttifak-SYRIZA, açıklanan tüm anketlerde, önde görünüyor.
SYRIZA’yı öne çıkaran en önemli etken, söylem ve vaatleri.
Kredi borcu olanların ilk konutlarının müzayede yoluyla satılmasının ertelenmesi, çiftçilerin ENFIA vergisinin iptali, kamu çalışanlarının açığa alınması ve değerlendirilmesi uygulamasının kaldırılması, asgari ücretin 751 Euro’ya çıkarılması, vergiden muaf tutulan gelir sınırının 12 bin Euro olması, emekli maaşı düşük alanlara her yıl bir fazla maaş verilmesi ve kamuda köklü değişiklerin yapılması, bu vaatlerden sadece birkaçı.
SYRIZA’nın diğer vaatleri arasında, AB ve IMF ile imzalanan anlaşmaların yeniden ele alınması, memorandumun iptal edilmesi, borçların silinmesi, özelleştirme ve maaş kesintilerinin iptal edilmesi de yer alıyor.
SYRIZA’nın en yakın takipçisi, Başbakan Antonis Samaras liderliğindeki Yeni Demokrasi-ND.
Samaras’ın en büyük destekçileri, SYRIZA’yı hayalden ibaret gören, canları yansa da acı reçeteden başka çare olmadığını düşünenler.
Bir de, belirsizliğe tahammülü olmayan AB, Troyka ve IMF temsilcileri. İspanya Başbakanı Mariano Rajoy’un Samaras’a destek için Atina’ya kadar gelmesi bunun açık bir göstergesi.
SYRIZA ve ND arasındaki fark, sadece birkaç puan. Fakat ipi önde göğüsleyen parti fazladan 50 sandalye elde edeceğinden, her oyun büyük bir önemi var. Bu sebeple her iki parti de, yüzde 10-15 arasında değişen kararsızların oyunu alabilmek için yoğun gayret sarf ediyorlar.
Bu seçimlerde, kimin birinci olacağı kadar önemli bir husus daha var: Hangi parti üçüncü olacak?..
Birbirlerine yakın seyreden SYRIZA ve ND’nin oyların 60’ını aldığı bir tabloda, üçüncü olan parti anahtar bir rol üstelenecek.
Kamuoyu yoklamaları, üçüncülük için birçok talip olduğunu gösteriyor. Ancak ismi nehir anlamına gelen To Potami, yüzde 6 seviyesindeki oy oranı ile bir adım önde görünüyor.
To Potami lideri Stavros Theodorakis, tişört ve spor ayakkabı ile dolaşan, 50 yaşında bir gazeteci. Partinin temel söylemleri, vergi kaçakçılığıyla mücadele, liyakate dayalı yönetim ve gençler için yeni iş imkanları oluşturulması üzerinde odaklanıyor. Tüm bunlar, geleneksel siyasetçilerden bıkan seçmene oldukça hoş geliyor.
Evangelos Venizelos liderliğindeki Panhelenik Sosyalist Hareket-PASOK, Dimitris Koutsoumpas genel sekreterliğindeki Yunanistan Komünist Partisi-KKE ve Nikos Mihaliolakos liderliğindeki Altın Şafak ise yüzde 5 civarında oy potansiyeli bulunan ve üçüncülük mücadelesi veren diğer partiler.
Bir de yüzde 3’lük seçim barajını geçme mücadelesi verenler var. Babasının kurduğu PASOK’tan ayrılan Yorgo Papandreu liderliğindeki Demokrat Sosyalist Hareket-KIDISO, oy oranı oldukça düşen ve Yeşiller ile koalisyona giden DİMAR ve Panos Kammenos liderliğindeki Bağımsız Yunanlılar-ANEL, bu kategoride yer alıyorlar.
Bu partilerin mücadelesi, en az seçim zaferi kadar önemli. Çünkü barajı geçen ya da geçemeyen her parti, SYRIZA ve ND’nin kazanacağı sandalye sayısını doğrudan etkileyecek.
Seçime giren tüm partilerin üzerinde uzlaştıkları tek husus ise, Batı Trakya Türk Azınlığını yok saymaya devam etmek.
Gelelim seçim sonrasına…
SYRIZA’nın seçimleri kazanması durumunda, iki alternatif gündeme gelecek.
Birincisi, tek başına ya da koalisyon hükümeti.
Bu durumda, SYRIZA Hükümeti ile troyka arasında zorlu bir müzakere süreci yaşanacak. SYRIZA, sıkıştığı yerde müzakere sürecini halka oylatacağı bir referandum ve yeni bir erken seçimi gündeme getirebilir.
İkincisi, hükümet kurulamaması durumunda, doğrudan yeni bir erken seçime gidilebilir.
Her iki seçenekte de, siyasi belirsizlik artacak.
Bununla birlikte çok net olan bazı başka şeyler de var: Çiftçi, esnaf, memur ve emekliler başta olmak üzere tüm emekçiler oldukça zor durumda.
Kamu sistemindeki bürokrasi dağlarını aşmak hiç de kolay değil.
İşsizlik oranı yüzde 25-28 aralığında seyrediyor. Gençler arasındaki işsizlik oranı ise yüzde 60’lara ulaştı.
Seçim sonrasında belirsizlikle geçecek birkaç ay, bu tabloyu daha da olumsuz hale getirebilir.
Toparlayalım: Yunanistan’daki erken genel seçimlerin, bir umuttan ziyade, bir kâbusa dönüşme ihtimali daha yüksek.
Yorumlar