Bugüne kadar Bosna Hersek, Kosova ve Makedonya gibi Balkan ülkelerindeki Ramazan adetlerine, gelenek ve göreneklerine dair bilgi ve gözlemlerimizi kaleme aldık.
Bugün ise bir ülkeden değil, birçok kişinin adını bile bilmediği ama yıllardır otonomi talep eden, Sancak ve Preşova bölgelerindeki Ramazanlardan bahsedeceğiz.
Sancak, Sırbistan ve Karadağ arasında tampon vazifesi gören özel öneme sahip bir bölge. Yaklaşık 500 bin nüfusa sahip olan Sancak’ın, yüzde 67’si Müslüman Boşnaklardan oluşuyor.
Sancaklılar, rahmetli Aliya İzetbegoviç’in ifadesiyle, “Berlin Kongresi’nden sonra Drina Nehri’nin diğer yakasında bırakılan, halkımızın daha az şanslı kısmıdır.”
Sancak’ın, Novi Pazar, Tutin, Syenitsa, Priyepolye, Nova Varoş ve Priboy şehirleri Sırbistan’da; Rozaye, Plav, Plyevlya, Biyelo Polye, Berane ve Andriyevitsa şehirleri ise Karadağ’da bulunuyor.
Preşova Vadisi ise Preşova, Buyanoça ve Medvec şehirlerini kapsayan Sırbistan’ın güneyindeki bölgedir. Yaklaşık 70 bin nüfusa sahip olan Preşova’nın yüzde 70’i Müslüman Arnavutlardan oluşuyor.
Ramazan ayı yaklaşınca, Sancak ve Preşova’daki çarşı pazar şenleniyor. Ramazan alış-verişi tamamlanınca, evler temizleniyor. Camiler ve mescitler de, semtin kızları tarafından temizleniyor.
Sancak’taki camilere, Bosna Hersek’te olduğu gibi, ay-yıldızlı yeşil bayraklar asılıyor. Her şehirde aşevi kurularak, muhtaçlara yemek temin ediliyor.
Hali vakti yerinde olan Sancaklıların, küçük ya da büyükbaş adak dağıtarak, fakir fukaranın Ramazana hazırlanması sağlanıyor.
Sancak’ta devam eden bir diğer adet ise Ramazan’a mutlaka borçsuz girilmesi. Borcunu ödeyemeyecek durumda olanların borçları, hali vakti yerinde olanlar tarafından ödeniyor.
Ramazan ayının gelmesiyle, Novi Pazar ve Tutin gibi Sancak’ın büyük şehirlerindeki meydanlara “Ramazan-ı Şerif Mübarek Olsun!” pankartları asılıyor.
Preşova’da ise aynı anlama gelen “Mir se erdhe Ramazan” pankartları asılır.
Sancak’ta iftar vakti yaklaşırken, tatlı bir koşuşturma başlar. Ramazan’a özgü ‘’Pitica Ramazanka’’ denilen pideleri almak için, fırınlarda uzun kuyruklar oluşuyor. Ayrıca Ramazana özel “Çahiya” isimli küçük ekmekler de yapılıyor.
Zaman zaman Ortodoks Sırpların da Müslüman komşularıyla birlikte saatlerce pide kuyruğunda beklediği görülüyor.
Preşova’da Ramazan pidesine “Pitayka” deniliyor. Ayrıca “Somun” adı verilen pide de yapılıyor.
Preşova’nın birçok bölgesinde iftar ve sahurda, top atılmasa da, davulcu adeti devam ediyor. Ancak Sancak’ta ne davulcu, ne de top adeti kalmış. Rojaye’de bu sene ilk kez Ramazan topu atılmaya başlandı. Fakat vandallar zarar verdiği için kullanılamaz hale gelmiş.
İlk iftarı, herkes mutlaka kendi evinde yapar. İlerleyen günlerde, öncelikle büyüklerden başlayarak, aile içi iftar davetleri verilir.
Sancak’taki iftar sofralarında, kuru et, peynir, kaymaklı pişirilmiş biber, “peçenye” isimli kuzu tandır ve biryan olarak adlandırılan Boşnak pilavı mutlaka bulunur.
Tatlı olarak baklava, kalburabastıya çok benzeyen “dudove” ve “kaymaçina” tercih ediliyor.
“Kleka” ya da “smreka” denilen ardıç suyu, gül şerbeti ya da boza mutlaka sofrada bulunuyor.
Sahurun olmazsa olmazları, “burek” (kıymalı börek), “pita” (patatesli, ıspanaklı ya da peynirli börek) ya da “mantı” (küçük bohça şeklinde börek). Böreğin sahurdaki önemini ifade eden bir deyim bile vardır: “Otuz gün, otuz tepsi.”
Preşova iftarlarının olmazsa olmazları ise tavada kuru fasulye, biber dolması, gulaş ve “laknur” denilen ıspanaklı börektir.
Ramazan’ın gelişiyle Sancak ve Preşova’daki cami ve mescitlerde de ayrı bir hareketlilik yaşanıyor. Özellikle gençler, öğlen ve / veya ikindi namazından sonra okunan mukabeleye ve teravih namazlarına yoğun ilgi gösteriyorlar.
Sancak’taki teravih namazları, kimi camilerde hatimle 8 rekat olarak kılınıyor. Her rekatta 2,5 sayfa olmak üzere, her gün bir cüz tamamlanır.
Sancak ve Preşava’da, akşam ezanına kısa bir vakit kala terk edilmiş izlemi veren sokaklar, iftardan sonra tam bir karnaval yerine dönüşür. Gün boyu in, cin, top oynayan çay bahçeleri ve kafelerde yer bulmak nerdeyse imkansız hale gelir.
Sancak’ta, gece sohbetlerinin yanı sıra İsa Bey Gençlik ve Çocuk Korosu’nun konserleri, sahura kadar devam ediyor. Ayrıca Ramazan Futbol Turnuvası ve Ramazan Koşusu yıllardır devam eden geleneklerdendir. Eski Yugoslavya döneminden beri devam eden bir başka gelenek de, belirli gecelerde yapılan, korzo yani gece yürüyüşleridir.
Özetle, Sancak ve Preşava’daki Ramazanlar Anadolu’yu hiç aratmıyor. Ancak bu iki bölge de, Osmanlı sancağı altında geçirdiği o huzurlu günleri özlemle arıyor.
Yorumlar