Gezi Parkı kalkışması ve 17-25 Aralık darbe girişimleri esnasında, Türkiye ve AK Parti Hükümetine en büyük destek Rumeli’nden gelmişti.
16 askerimizin şehit olduğu, Dağlıca bölgesindeki alçakça saldırısı sonrasında da gelenek değişmedi. PKK terörü, Arnavutluk, Bosna Hersek, Makedonya, Karadağ ve Sırbistan’da kınandı.
İlk kınama, Arnavutluk’tan geldi. Arnavutluk Dışişleri Bakanlığı SözcüsüGlevin Dervişi ve Meclis Başkan Yardımcısı Shpetim İdrizi, şehit ailelerine ve Türk milletine başsağlığı dilediler. Aynı zamanda PDIU Partisi Genel Başkanı olan Shpetim İdrizi, “Arnavut halkının, Türk milletinin yanında olduğunu” ifade ederek, tam bir Türk dostu olduğunu bir kez daha gösterdi.
Bir diğer kınama Karadağ’dan geldi. Karadağ Meclis Başkanı YardımcısıSulyo Mustafiç, saldırısının Türkiye’yi güçsüzleştirmek için yapıldığını ifade ederek, “Türkiye’nin güçlü duruşunu devam ettireceğine inanıyorum” dedi.
PKK terörü, Sırbistan’da da kınandı. Sırbistan Müftüsü Muhammed Yusufspahiç, Türkiye’nin “barış içinde kalkınan bir ülke” olduğunu ifade edip, “biri bu kalkınmayı engellemek istiyor” dedi. Yusufspahiç’in, “Allah’tan Türkiye’ye, Türkiye’deki tüm insanlara yardım etmesini diliyoruz” duasına da, yürekten “Amin” diyoruz.
Türkiye’nin sarışın yol arkadaşı Bosna Hersek de olan bitene sessiz kalmadı. Bosna Hersek Yeşilay Müdürü Reco Çauşeviç ve Dostluk Köprüleri Derneği Başkanı Yasmin İmamoviç, Dağlıca saldırısını kınayarak, Türkiye’nin terörle mücadelesine tam destek verdiler.
Makedonya Devlet Bakanı Furkan Çako, Makedonya Anayasa Mahkemesi Türk Üyesi Salih Murati ve Türk Milli Birlik Hareketi Partisi Genel Başkanı Erdoğan Saraç da, yaşanan terör olayları ile ilgili, birer açıklama yayınladılar.
Furkan Çako’nun kınama mesajındaki “Türkiye’nin fiziki sınırları Edirne’den başlayıp Kars’ta bitiyor olsa da, bu tür saldırılar daha geniş bir coğrafyayı rahatsız ediyor” sözleri oldukça mühimdi.
Salih Murati’nin, “Rabbim Anavatanımızı bölmek, parçalamak, bin yıllık kardeşliğimizi ortadan kaldırmak isteyenlere fırsat vermesin” duasına da yürekten “Amin!” diyoruz.
TMBH Genel Başkanı Erdoğan Saraç’ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gönderdiği taziye mesajındaki şu ifadeler, umarız yakın iletişimde olduğu MHP lideri Devlet Bahçeli tarafından da iyice anlaşılır: “İyi niyetiniz ve soruna çözüm bulma samimiyetiniz, terör örgütü PKK ve HDP tarafından istismar edildi.”
RAKİPLERİMİZİ TANIYALIM
Gelelim rakiplerimize…
Her fırsatta Türkiye’ye demokrasi ve barış dersi vermeye kalkan Batılılar, PKK terörüne karşı, kör ve sağır oldular.
İngilizlerin anlamlı suskunluğunun sebebini, Erzurum mebusu Hüseyin Avni Ulaş’tan dinleyelim: “Şimdi karşımızda yegane düşmanımız İngiliz’dir. Bugün de, yarın da İngiliz dostluğuna inananlar aldanırlar. Memlekete bilmeyerek hıyanet ederler. İngilizler bu millete ebediyen dost olmaz. İngilizlerin gayesi Musul’da bir Kürt hükümeti teşkil edip senin memleketini parçalamaktır.”
İngiliz medeniyetinin bir uzantısı olan ABD ve İngiltere-Amerika ilişkisinden doğan, gayrimeşru İsrail’den de çıt yok!
Nurettin Topçu, Temmuz 1967 yılında kaleme aldığı İslam Davası ve Yahudilik başlıklı yazısında şöyle söylüyor: “İsrail orada durdukça, İslam ve Türk dünyası tehlikededir. İstikbal ya birinin, ya ötekinindir.”
Türkiye düşmanı birçok terör örgütüne ev sahipliği yapan Yunanistan da sessizliğini koruyor. İşte tam da bu yüzden Anadolu’da, ‘düşman’ kelimesinin karşılığı hâlâ ‘Yunan(istan)’dır.
Almanya ise susuyor ama durmuyor!
Terör örgütünün, Almanya’da faaliyet yürüten 13 bin üyesi ve 300’ün üzerinde derneği var. Alman istihbarat servisi BND’nin, bu derneklere destek verdiği ve silah transferi konusunda yol gösteriyor.
Kandil’e giden Alman ajanlar, Türkiye’yi kana bulayan teröristlere, propaganda, terör ve bombalama eğitimi veriyorlar. Bu ajanlardan biri, geçtiğimiz günlerde düzenlenen, bombardımanda ölen PKK’lılar arasından çıkmıştı.
Almanya, Bunkerfaust füzeleri gibi, modern özel silahları da terör örgütüne veriyor.
Silah transferinin, Hollanda Kraliyet Hava Kuvvetleri’ne ait kargo uçaklarıyla sağladığını da not edelim.
Kürtlere dair planları olan bir diğer ülke de Rusya…
Bu sebeple Rusya, silah tedarikçileri arasında yer aldığı, PKK terörüne karşı suskunluğunu koruyor.
Halbuki Rusya Başbakanı Medvedev, Türkiye’nin Kuzey Irak’taki PKK kamplarına yönelik operasyonları, “meşruiyet bakımından şüpheli” olarak nitelemişti.
Anadolu’da mezalim kelimesinin karşılığı hâlâ ‘Moskof’ iken, kısa süre önce Kırım’ı apar topar işgal etmişken, Rusya’nın ‘meşruiyet’ vurgusu oldukça düşündürücüdür.
Terörist başı Abdullah Öcalan’a ev sahipliği yapan ve PKK’nın kullandığı mayınlar içinde en büyük paya sahip olan İtalya’yı da mutlaka anmalıyız.
Türk milleti birçok hatayı unutur ya da affeder. Fakat canına veya devletine kast edenleri asla unutmaz!
Yorumlar