Hayır, hayır...
Bu yazıyı kaleme almakta geç kalmadım. Aksine, belki hatalarını anlar ve özür dilerler diye, sabırla, bekledim. Fakat birisi özür dileme zahmetinde bulunmazken, öteki özür dilerken bile yalan söyledi.
Kimden ve neden bahsediyorum?..
Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın Sırp futbolcuları; Lazar Markoviç ve Duşko Toşiç...
Lazar Markoviç, 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası Elemeleri I Grubu’ndaki Arnavutluk - Sırbistan karşılaşması öncesinde skandal bir tweete imza attı. Markoviç, Sırbistan bayrağının üzerinde, Sırpça “Kosova Sırbistan’dır” ifadesinin bulunduğu fotoğrafı maç öncesinde Twitter’dan paylaştı.
Duşko Toşiç ise aynı karşılaşmada, asistine imza attığı Sırbistan’ın ikinci golü sonrasında, Çetnik selamı verdi.
Türk Twitter kullanıcıların tepkileri sonrasında; Markoviç, paylaştığı fotoğrafı kaldırdı. Toşiç ise karşılaşma sonrasında, Instagram hesabından, üzüntülerini ifade eden bir açıklama yaptı. Fakat açıklamanın satır aralarında, Türk halkının aklıyla dalga geçercesine ifadeler kullandı.
Toşiç diyor ki, “üç parmak işareti, faşizmi, dini ve ırkçılığı sembolize etmez. Üç parmak işareti genel olarak bütün Sırp sporcuların, hiç kimseyi hedef almaksızın selamlama ve sevinçlerini ifade etme biçimidir.”
Bakalım, öyle mi?..
Kökeni yirminci yüzyıl başına kadar uzanan ve İkinci Dünya Savaşı esnasında, binlerce Müslüman Boşnak, Arnavut ve Türk’ü katleden, ırkçı Sırp ve Karadağlı katiller topluluğu Çetnik olarak adlandırılıyor.
Çetnik ismi, Türkçe çeteden geliyor. Baş, işaret ve orta parmakları havaya kaldırarak yapılan üç işareti, ‘Çetnik selamı’ olarak kullanıyor.
Merkezi Sırbistan’da bulunan en büyük Sırp Çetnik lideri Draja Mihayiloviç idi. Mihayiloviç, Bosna Hersek sınırlarında bulunan Foça şehri başta olmak üzere, birçok soykırımın emrini vermişti. Bizzat organize ettiği Foça soykırımında, 5 bin Foçalı Boşnak katledilmişti.
İkinci Dünya Savaşı esnasında bir ara müttefik devletlerin yardımını alan Mihayiloviç, bu destek kesilince, Tito’nun partizan kuvvetleri tarafından yakalanmış ve 1945 yılında idam edildi. Fakat Mihayiloviç’in idamı, Çetnik zihinlerindeki kanlı planları önleyemedi.
Mihayiloviç’in kanlı mirasını, Slobodan Miloşeviç, Radovan Karaciç ve Ratko Mladiç’ten oluşan Sırp Çetnik üçlüsü devam ettirdiler. 1992-95 Bosna Savaşı esnasında, 8 bin 372’si Srebrenitsa’da olmak üzere, 250 bin Boşnak Müslüman, Çetnikler tarafından şehit edildi.
1998-99 Kosova Savaşı esnasında, binlerce Arnavut, Boşnak ve Türk katledilirken de benzer görüntüler yaşandı.
Müslümanları şehid ettikleri yetmiyormuş gibi, serçe ve yüzük parmaklarını keserek, Çetnik selamı vermeye mahkum ettiler.
Uzun, bakımsız ve kokuşmuş saç ve sakallarıyla, kameralara Çetnik selamı veren Sırp ve Karadağlı ırkçıların fotoğrafları, Bosna Savaşı esnasında, Türk basınına yansımıştı.
Fakat Türk halkının Çetnik selamıyla ilk yakın teması, Sırp futbolcu Mateya Kejman’ın Fenerbahçe’ye transferiyle gerçekleşti. Ardından bir başka Sırp futbolcu Saşa İliç’in Galatasaray’a transferiyle, Çetnik selamı yeniden gündeme geldi.
Kejman Fenerbahçe’den ve İliç, Galatasaray’dan ayrıldı ama Türk halkının, Çetnik imtihanı bitmedi. Galatasaray Basketbol Takımı, sol omzuna Draja Mihayiloviç dövmesi yaptıracak kadar Çetnik hayranı olan, “Çiça” lakaplı Milan Guroviç’i bünyesine katarak, meseleyi bir kez daha Türk halkının gündemine soktu.
Bu üç isim de yetenekleri yerine, çeşitli spor müsabakalarda Çetnik selamı vererek, ırkçılıklarıyla gündeme geldiler.
Türk halkının gözlerine sokarcasına Çetnik selamı verenler, sadece Sırp futbolcu ve basketbolculardan ibaret değil.
Eskiden mankenlik yapan ve bugünlerde ‘modacı’ sıfatıyla televizyon ekranlarında boy gösteren İvana Sert (Smilykoviç) de, 2012 yılında Kartalkaya Kayak Merkezi’nde, gazetecilere Çetnik selamı yaparak poz vermişti.
Ivana Sert, tepkiler sonrasında, her ne kadar “Ben, Türk’üm ve Müslümanım” dese de, özür dilemedi.
Belgrad doğumlu bir Sırp olan Ivana Sert, bir Sırp askerinin kızı olarak, bu hareketin ne anlama geldiğini çok iyi biliyor. Bu sebeple, o günlerde kendisine yönelttiğimiz soruyu tekrarlayalım: Madem “Türk ve Müslümansın”, o halde bu ne hareket?..
Toparlayalım: Lazar Markoviç ve Duşko Toşiç, eğer Çetnik değilseler ve ilkokul seviyesinde coğrafya bilgileri varsa, böylesi hareketleri hangi mantığa dayanarak yaptılar bilmiyorum.
Bildiğim bir şey var: Markoviç ve Toşiç, Türk halkının, Mateya Kejman, Saşa İliç, Milan Guroviç, Nemanya Kusturitsa ve Ivana Sert’e verdiği tepkilerden, gerekli dersleri çıkarsalar iyi olur. Aksi halde, Türkiye’den, her ikisine de ekmek çıkmaz.
Yorumlar